Puşkin Kafe
Bizim yaşlarda olanlar, hele Fransızca bilenler, hele hele Fransızlara rehberlik yapmış olanlar için unutulmaz bir müzik parçası vardır: Gilbert Bécaud’ nun Nathalie’ si..
“La Place Rouge était vide..
..Il avait un joli nom, mon guide
Nathalie..
…On irait au cafe Pouchkine
Boire un chocolat… “
” Kızıl Meydan boştu ..
…Rehberimin güzel bir ismi vardı
Nathalie…
Kafe Puşkine gidecektik
Bir sıcak kakao içmeye..”
Not: İsteyenler için şarkının videosu:
Bu şarkı, Moskova’ daki hayali? rehberi Nathalie’ ye aşık olan bir turistin öyküsünü anlatır.. Bir gün Paris’ e gelirse ona rehberlik edeceğinden söz eder.
Benim de Moskova’ ya gidip, bizim nesilde bu kadar iz bırakmış kahvehaneyi görmemezlik etmem olmazdı..
Aslında esas Puşkin Kafe, eskiden Puşkin Tiyatrosunun içindeydi.. Fakat Ruslar kahveyi sonraları Tverskaya Caddesi üzerindeki bir meydana taşımışlar. Ama o kadar güzel dekore etmişler ve eski eşyaları korumuşlar ki, insan hayranlıktan başka bir şey hissedemiyor.. Aşağıdaki ilk resim girişin bir altındaki vestiyer bölümünü yansıyor. Sağında eski bir teleskop, solunda bizim Pera Palas’ takinden daha eski ve işlemeli asansör.. Asansör hala çalışıyor.. Dikey resim, aynı bölümdeki diğer eşyaları, bilhassa dünya küresini yansıtmak üzere çekilmiştir.
Giriş katının tam ortasında yakışıklı ve nazik bir barmenin servis yaptığı çok güzel bar mevcut. Ben de burada bir kapuçino içtim.. Yanımda görülen ise asırlık bir meyve sıkacağı.. İçtiğim kahvenin resmini çektim; ama üzerindeki π harfini size ne yazık ki yansıtamadım. İçkinin üzerinde Puşkin’ in P’ si yani Kiril alfabesiyle π harfi var.. Ne yapayım; bana inanacaksınız artık..
En son resim ise, Kafe’ nin tuvaleti.. Eski ve ne kadar güzel dekore edilmiş olduğunu sizlerle paylaşmak istedim..
Resimlerin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.
Kafe Puşkin’ de yemek çok pahalı.. Bu nedenle benim gibi kahve içerek de ortamı temaşa edebilirsiniz. Hatta, barmen ile aranız iyi ise, izin alarak, 2. ve 3. katı da gezebilirsiniz. Zemin katın iki yanı ve üst katlar yalnız lokanta olarak çalışıyor. Resim çekme iziniz ne yazık ki yok.. 1. Kat Puşkin’ in kitaplarıyla dolu; yani bir eski kütüphanede yemek yiyorsunuz. Hatta resimdeki dünya küresinin daha büyüğü de size eşlik ediyor. En üst kat ise bir ara kat gibi, biraz basık. Ama yer olmayınca memnuniyetle kabul ediyorsunuz.
Her pazar ve pazartesi saat 19 – 23 arasında bir kuartet canlı müzik yapıyor; pazar akşamı yer bulmak neredeyse imkansız gibi.. Fakat, pazartesi akşamına denk gelirseniz, değmeyin keyfinize.. Beni de hatırlayın, ta uzaklardan…
Eski Arbat Sokağı
Burası bir cadde, ressamların, artistlerin eserlerini sergilediği bir sokak.. Paris’ teki “Place des Tertres” i andırıyor.. Ama ruhu yok.. Üzerinde Puşkin’ in evi var; lakin gitmeye değmez..
Yaya yolunu şeklindeki sokağın ortasında Hollywood Caddelerini andıran yazılar var; Kızıl Yıldız deseni üzerindeki yazıların ne anlama geldiğini bilmiyordum. Nejat Esen Bey’ in yardımıyla tercümesini ekliyorum: “Sevgili Yöneticimize, Münhasıran”
“Münhasıran” kelimesini bilmeyen yeni nesil için, hiç sevmediğim halde, Türkçe’si olmadığından İngilizce’sini de yazıyorum: “To Our Dear Director, Exclusively “. Yani Komünizm zamanında idarecilere yağcılık had safhadaymış.. İnsan yağcılık belgesini, öyle herkesin ayak altına koymaz bari değil mi ?
Enka ve Ramstore
Bu iki Türk Şirketi bizim göğsümüzü kabartan müesseseler. Hele Enka’ nın idarecilerinden birinin bizim okuldan olması gururumuzu iki kez okşuyor..
Ama aşağıdaki resmi bilhassa kiril alfabesiyle çağrışım yapsın, Türkçe ile karşılaştırabilesiniz diye çektim. Fotoğrafta Süpermerket Ramstore yazıyor.
Gelin harfleri yerine koyalım:
CYΠEPMAPKET Pamctop
Süpermarket Ramstore
Yani C S, Y Ü, Π P, ama P R okunuyor..
Şimdi bu gözle tabelalara göz atın, bakalım neler okuyabileceksiniz:
Ve tabii güzelim tarihi binayı reklamlarla ne kadar kirlettiklerini söylememe lüzum yok.. Bizleri aratmıyorlar..
Resimlerin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.