Moskova
Küçük Resimlerin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.
İlk defa bir geziden dönerken, Türkiye’den daha bozuk bir sistemden geri dönmenin mutluluğunu yaşadım…. Galatasaray Lisesi’ nden arkadaşlarım olmasa belki de Moskova’da en tatsız seyahatimi yaşamış olacaktım…
Soğuk bir Mart günü Moskova’nın 5 hava limanından bir olan Sheremetyevo2 Havaalanına indik. Pasaport kontrolünde bizden giriş kağıtlarını doldurmamız isteniyordu. Ama kağıtlarda Rusça’nın dışında hiçbir yazı yoktu. Sanki Ruslar memleketlerine turist gelmesini istemiyor gibiydiler veya senelerdir baş düşmanı olan Amerikalıların dilini kağıtlarına dökmek istemiyorlardı; seçimini siz yapın…
Bu aşamada seyahat öncesi yapmanız gereken bazı işlemlerden bahsetmem gerekiyor:
Vize almak için konsolosluğa veya acenteye müracaat ettiniz. Bu Rusya için yeterli olmuyor. Önce size Rusya’ dan bir davetiye gelmesi lazım. Bu davetiyeyi de genelde vizeyi alan seyahat acenteleri karşılıyor. Demek ki vizenin dışında bir de davetiye masrafınız olacak. Bizim davetiyemiz Moskova’da ki Cosmos Otel’den ayarlanmıştı ve bu davetiyede pasaportun vize sayfasına zımbalanmıştı.
Aslında Rusya’da 3 günden fazla kalacaksanız formaliteleriniz bunlarla bitmiyor, ayrıca polise gidip kayıt olmanız gerekiyor. Bu “Registration” işlemi de size ayrıca 55 $’a patlayacaktır…
İşte yeni anlatmaya başladığım bu nedenlerden dolayı, nerdeyse Türk Bürokrasinin azlığından? dolayı neredeyse Türk Bürokratlarımızın alnından öpecektim.
Yolda dolaşırken mutlaka pasaportunuz ve girişte doldurduğunuz form yanınızda olmalı, çünkü her an polis sizi durdurabilir ve belgelerinizi isteyebilir. Bu olay daha sıklıkla ünlü Moskova Metrosu’nda karşınıza çıkacaktır. Metroda neredeyse her köşe başında buluna Rus askerleri veya polisi sizi durdurabilir, kağıtlarınızda bir eksiklik varsa ceza yazabilir, hatta tutuklayabilir!
Gençliğimde Fransız turistleri gezdirirken sık sık “neden sizde bu kadar çok asker ve polis var?” sorusuyla karşılaşırdım. Ve o zamanlar bu soru bana çok lüzumsuz gibi gelirdi. Ama Moskova’yı gördükten sonra aynı duyguları tadınca yabancılara hak vermeden edemedim. Hakikaten insanı çok rahatsız eden bir durum, adım başı suratsız, anlayışsız kolluk kuvvetinin sizi kontrol eder gibi etrafınızda dolaşması….
Moskova’da oteller çok çok çok pahalı... Bu da bana aynı 1980’ler de ki İstanbul’u hatırlattı. Hem örfi idarenin askerlerinin doldurduğu İstanbul’u, hem de otel yokluğunda fiyatları bulutlara uçmuş otellerimizi….
O zamanlar İstanbul’da yeterli otel yoktu ve şu andaki Moskova gibi 250-500$ arasında gecelik fiyatlar istiyorlardı. Şimdi aynı durum Moskova için söz konusu. Otel az, fiyatlar uçuk… Peki Moskova’da daha ucuz kalmanın bir yolu var mı? Tabi ki var o zaman apartman dairesi kiralayacaksınız. Ama daireyi kiralamak için de orada size yardımcı olabilecek kişiler lazım. Aşağıda bize apartman dairesi kiralayan bir firmanın telefonunu sunuyorum.
Continental Holding ( Apartmants daily/monthly in Moscow )
+7 (095) 010 14 24
Gene de işinizin pek kolay olacağını zannetmeyin. Çünkü Ruslar yalnızca Rusça biliyorlar ve dolayısıyla anlaşmanız bayağı çaba istiyor. Ayrıca ilk başında sizden aldıkları kaparoları unutabilme gibi bir meziyetleri de mevcut… İşte bu durumda Galatasaray Lisesi’nden arkadaşlarımızın devreye girmesi bizi çok ferahlattı. Onların sayesinde bu zorlu ve formaliteli işlemleri rahatça atlattık.
Apartman daireleri bir oda, bir salon olunca 100 $ civarında. Ama genelde yatakları bizim çekyatlardan bozma. Bu nedenle bel şikayeti olanların dikkat etmesi gerekiyor. Buna karşılık apartmanın içinde buzdolabı, mikrodalga fırın, bulaşık makinesi, ocak, ütü olduğu için bir çok işinizi kendiniz yapabilirsiniz. Bir de apartman dairesini tutarken merkezden pek fazla uzakta olmamasına dikkat etmek gerekiyor. Eğer fiyatı biraz ucuzlatırsanız, merkezden dışarıya düşüyorsunuz. Lakin bu seferde zamanınızın çoğu Rusça yazılı metro istasyonlarında geçiyor….
Moskova’da 15 milyon kişi yaşıyor. Çok büyük bir şehir ve trafiği İstanbul’dan beter… Geçen asırda Stalin Moskova’nın büyük caddelerini yapabilmek için binlerce evi yerle bir etmiş. Bu olay ban Paris’in caddelerinin yapılması için Fransız Haussmann’ ı hatırlattı. General Haussmann da Paris’te benzer bir yıkım yapmıştı ve onun sonunda bugün hayranlıkla izlediğimiz Fransız caddeleri oluşmuştu. Stalin de yıkımın aynısını yapmış ama imarında ne yazık ki Haussmann kadar başarılı olamamış. Caddelerin etrafında İstanbul’u andıran ve birbirine uymayan bir çok yapı mevcut. Bunlar şehirciliğe uygun tasarlanmadığı için benim gözümde Moskova büyük ama karmaşık bir şehir izlenimini verdi.
Trafik sıkışıklığının dışında bize benzer 3 tatsız konu daha var:
- Şoförler yaya geçitlerinde durmuyorlar. Bu yüzden, bizdeki gibi yaya geçidinden geçerken bile ezilme riskiniz her an mevcut…
- Taksilerde taksimetre var; ama gene de binmeden pazarlık etmek lazım..
- Bizim magandalar gibi Ruslar da arabalarını her yere park ediyorlar. Aşağıdaki resimde de göreceğiniz üzere yaya geçidine park etmiş Moskova magandaları da mevcut…
Araba türlerine gelince en ucuz Lada’ dan en pahalı Jip’lere kadar her çeşit vasıtayı görebilirsiniz. Bizdeki gibi gelir dağılımının uçurum yarattığı Rusya’da aynı görüntü arabalara da yansımış durumda… ( Bu arada Mart ayı olmasına rağmen Allah’ ın sevgili kulu olarak ne kadar güzel bir havada Moskova’ yı gezdiğimizi göstermesi açısından resimdeki sıcaklığa (+4º C) dikkatinizi çekerim..))
Bana göre sırasıyla Moskova’ da görülmesi gereken yerler :
- Kızıl Meydan
- Kremlin Sarayının Silah Bölümü
- Metro
- Yazın Moskova nehri üzerinde tekne turu
- Tretyakovskaya Müzesi ( Bilhassa klasik resim ve eski Rus ikonalarını sevenler için )
- Puskin Devlet Sanat Müzesi ( Puşkin’ nin evi değil ! )
- Puşkin Kafe
- Askeri Müze
- Borodino Savaş Müzesi
- Swiss Otelin 36 katından şehrin genel görünümü
- Eski Arbat ( Çünkü Yeni Arbat da varmış !)
Küçük Resimlerin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.
Not: Moskova Notlarımı yazarken isim hatalarımı düzelten Nejat Esen Bey’e içten teşekkürlerimi sunarım.