Leonardo Da Vinci Sergisi / Louvre Müzesi 2019-2020
Bir sergi düşünün ki organizatörler 10 senedir (bazı kaynaklara göre 20 sene) üzerinde çalışıyor…
İşte Leonardo Usta’nın dünya üzerindeki eserlerini toplayarak 500. ölüm yılında Louvre Müzesi Napoleon Salonunda açılacak sergi bu…
24 Ekim 2019 da açıldı; büyük bir izdiham oldu ve ilk gün 260.000 bilet satıldı!
Naçiz kulunuz Leonardo Da Vinci’nin bu sergisini kaçırmak istemedi ve 29 Ekim 2019 da internetten başvurdu: yoğunluktan bileti ancak 29 Aralık 2019 tarihine saat 11,30 a alabildi… Bakınız soldaki e-bilet fotosu:
Bilet alındıktan sonra ancak uçak bileti, otel rezervasyonu vs.. ayarlandı; bu konuda Meet Travel ve dahi Levent Öztunç’a şükranlarımızı sunarız.
İyi ki de gitmişiz; çünkü 2020′ de Corona belası çıktı; yine de bu sergi 24 Şubat 2020’ye kadar 1,000,000 dan fazla ziyaretçi ağırladı…
Burada sergiye gidemeyip de merak edenlere Leonardo Usta’nın bazı eser ve eskizlerini paylaşmaya çalışacağım; bazı fotoğrafların kalitesizliği için şimdiden özür dilerim; zira hem ortam karanlıktı, hem flüoresan lambaların titreşimi vardı, hem de gezen kalabalığı engellememek gerekiyordu..
Soru: Leonardo Da Vinci’nin bilinen kaç tablosu vardır?
- 1,000: Hayır
- 100:Hayır
- 20: Belki
- 15: Evet
Bu büyük ustanın en fazla 15-18 tablosu vardır; Leonardo Da Vinci’ yi usta yapan eserlerinden çok düşünce biçimidir… İlgilenenler için bu konuyu işleyen bir link:
https://www.matematiksel.org/leonardo-da-vinci-gibi-dusunmek-mumkun-mu/
Vitruvius Adamı, ünlü ressam Leonardo da Vinci’nin günlüklerinin birinde bulunan, aldığı notların yanında çizdiği bir eskizdir; çizimin detaylarının mükemmelliği dışında anatomik ögelerin hatasız çizilmesi ayrı bir önem taşır. Antik Romalı ünlü mimar ve yazar Marcus Vitruvius Pollio’nun (MÖ.80-15) “De Architectura” adlı eserinde açıkladığı oranlardan esinlenerek yapıldığından, “Vitruvius Adamı” olarak anılır.
Sanılanın aksine Vitruvius Adamı’nın “Altın Oran” ile bir bağı/benzerliği yoktur…
Aziz Yahya’nın resmi ve kızılöncesi* reflektografisi**:
Burada betimlenen Vaftizci Yahyadır; yani Hz. İsa’yı vaftiz eden kişidir. ( Bu açıklamayı İncilci Yahya diye anılan ve İncil yazarlarından olan kişi ile karıştırılmaması için yaptım: Selçuk Güvengez Ağabey’in kulakları çınlasın…))
Aynı zamanda Hz. İsa’nın geleceğini haber veren kişi olarak da bilinir: bakınız sağ elinin gösterdiği gök hizasındaki zor fark edilen haç betimlemesine…
Kızılöncesi reflektografi sayesinde resmin sol elinin bir kaç kez değiştirildiğini görmek mümkün…
*kızılöncesi: Genelde ve yanlış olarak kızılötesi diye kullanılan bu deyimin bence doğrusu budur; çünkü enfraruj kelimesindeki enfra: alt/önce demektir. İnsanın görme spektrumunun diğer ucu olan ultraviyole deki ultra‘nın tercümesi ise doğru olarak morötesi dir.
**Kızılöncesi reflektografi: Boya pigmentleri tarafından gizlenen karbon katmanlarını boyaya zarar vermeden görselleştirmek için kızılöncesi ışık kullanan bir tekniktir.
İsa’nın Yahya tarafından Vaftizi (Verrocchio ve Da Vinci): Kızılöncesi reflektografi ve Tablosu
Hz. Meryem ve Çocuk İsa: (Çıkrıklı tablo)
Çiçekli Meryem ve Hz. İsa: Kızılöncesi reflektografi ve Tablo
Aziz Anna, Hz. Meryem ve Kuzu ile oynayan İsa: Kızılöncesi reflektografi ve Tablo
Bu önemli sergiden bahsederken Leonardo Usta’nın Osmanlı ile ilişkisinden bahsetmezsem olmaz:
Çoğumuzun bildiği gibi Da Vinci Haliç’in üstüne bir köprü projesini sultana sunmuş, lakin kabul görmemiştir.
(Bu konuda daha fazla bilgi için bakınız:
https://arsizsanat.com/istanbulda-italyan-etkisi-ve-leonardo-da-vincinin-halic-koprusu/ )
Benim burada asıl bahsetmek istediğim ise Leonardo Da Vinci’nin Anadolu’ya çağrıldığı ve geldiğidir. Bu konuyu Yaşar Kemal’in “İnce Mehmed”inin dördüncü cildini okurken öğrenmiştim.
Leonardo Da Vinci’nin , XVI. Yüzyılda Mersin, Adana, Antakya bölgesinin de bağlı bulunduğu Halep Vilayeti defterdarından Toros Dağlarında görülen sel baskınlarına çare bulması için iş teklifi aldığı ve bu nedenle gemiyle o zamanki ismi Calindra olan Aydıncık’a geldiği görülmektedir.
Da Vinci defterlerinde Orta Torosların özelliklerini anlatmakta ve coğrafi konumunu belirtmektedir.
Babil’in kutsal sultanının vekili, Suriye Defterdarına diye başladığı metinde, Calindra şehrinin Toros Dağları eteklerinde yer aldığını yazdıktan sonra Toros Dağları zirvelerini şöyle tarif eder;
“Bu zirveler öyle yüksektir ki, gökyüzüne ulaşacakmış gibi görünürler. Dünyanın hiçbir noktasında bu zirvelerden daha yüksek bir yer yoktur.
Güneş ışınları gün doğumundan 4 saat önce dağın doğusuna düşer.. Yüksekliği ile düz bir hat boyunca dört millik bir yer kaplayan en yüksek bulutların seviyesine erişir. Gün batımından sonra da güneşin gecenin üçte biri kadar aydınlattığı bu zirve batıya doğru pek çok yerden görülebilir”
Ayrıca üstat o yıllarda bir Türkiye haritası da çizmiştir. İstanbul’ a hiç gelmediği halde, gerçeğe oldukça yaklaştığı haritasında Da Vinci;
Marmara Denizi’ni atlayarak, iki boğazı kanal gibi gösterirken, Seyhan ve Ceyhan Nehirlerini de İskenderun Körfezi’ne dökülen tek bir nehir olarak çizmiş. Ancak tek nehir olarak çizmesine rağmen üzerine hem Adana, hem de Misis köprülerini işaretlemiş. Bu konuda daha fazla bilgiye ulaşmak isterseniz alttaki linki tıklayabilirsiniz:
http://www.altinrota.org/yazilar/leonardo-da-vinci-toroslarda–leonardo-da-vinci-at-the–taurus–mountains/148
Son olarak da, ilgilenenlere 2016 Fransa seyahatinde gittiğim Amboise şatosu ve Leonardo Da Vinci’nin mezarını ziyaretimin ayrıntılarına ve hatta Chambord Şatosunun Leonardo Usta tarafından yapılmış bir biriyle çakışmayan merdivenlerin hikayesine ( aynı Selimiye Cami Minarelerinde olduğu gibi) aşağıdaki sayfamdan ulaşabilirsiniz:
https://www.girgin.org/loire-satolari/
Şimdilik kalın sağlıcakla…
Dr. Ahmet Girgin
Temmuz 2020
Leonardo’nun ilkleri:
- Muhtemelen ilk vejetaryen: Notlarından birinde “Midenizi mezarlık yapmayın!” yazar…
- Muhtemelen ilk kalp enfarktüsünün koroner arter daralma/tıkanmasıyla olduğunu bulmuştur.
- Muhtemelen anne karnındaki fetüsün pozisyonunun doğru çizimini yapan kişidir.
- Endüstriyel resmin babasıdır.