Cordoba
Kordoba (Kurtuba)
Küçük resimlerin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.
Cordoba’yı yazmadan önce İspanyadaki Endülüs krallığından kısaca bahsetmek gerekir. Endülüs kelimesi araplar tarafından kullanılan, “Al-Andalus” isminden gelir. Bu adın da daha önce bölgeye hakim olan Vadallardan geldiği söylenir.
Müslümanlar 711’de İspanya’ya çıkmışlardır ve 756 yılına kadar Endülüs Emevi ve Abbasi Valilerince idare edilmiştir. 756 yılında ise Prens Abdurrahman Endülüs Devleti’ni kurar, 929’da III. Abdurrahman Halifeliğini ilan eder. 1031 de Halifenin otoritesi sarsılır ve ülke emirliklere bölünür. Toplam olarak 800 yıla yakın süren Endülüs Devleti 2 ocak 1492’de yerini tekrar Hıristiyanlara terk eder.
Guadalquivir Nehri ve Rehberimiz Enver Yılmaz ile hatıra resmi..
Cordoba, Guadalquivir nehrinin kenarında kurulmuştur. Aslında bu isim İspanyolca olmayıp, arapça (Vadil Kebir) adınan gelir. Yani Cordoba “Büyük Vadi”‘de kurulmuştur ve Endülüs Devleti’nin Başkenti idi. Bu nedenle şehirde arap / berber etkisindeki bir çok yapı günümüze kadar gelmiştir. Bunlardan en önemlisi ise Cordoba Camiidir. Asıl ismi “La Mezquita Aljama de Cordoba” dır ve İspanyolca’da Arapça Mescit kelimesinden türemiş olan “Mezquita” adıyla bilinir. Uzunluğu 180, genişliği 135 m.dir. Alanı ise 24.300 m²dir.
Aşağıdaki planda görüleceği üzere caminin yapımına I. Abdurrahman zamanında başlanmış (Sarı bölüm), II. Abdurrahman yeşil bölümü, III. Abdurrahman mavi bölümü, Vezir-i Azam Andozor pembe bölümü ekleyerek zamanın dünyanın en geniş alanlı camiini inşa etmişlerdir. Toplam 1000 küsur sütunun olduğu caminin orta kısmındaki sütunlar Hıristiyanların şehri ele geçirmesinden sonra yıkılmış ve binanın ortası küçük bir kiliseye çevrilmiştir.
İslam’da camilerin sütun sayısını arttırarak yüzölçümünün genişletilmesi eski olanaklarla sıkça kullanılan bir yöntemdir. Ama bu tarz camilerde imam ile cemaat arasında kolonlardan dolayı bir kopukluk yaşanır. İşte bu problemi çözmek Mimar Sinan’a nasip olmuş ve ustalık eserim dediği Selimiye Camiinde tüm sütunları bina duvarlarının içine saklayarak geniş, kesintisiz, cemaatten herkesin mihrabı görebildiği bir şahesere ulaşmıştır.
Cami’nin bugün görülen mihrabı II. Hakem dönemindeki genişletmeler sırasında inşa edilmiş ve diğer camilerde mihrap duvarda açılmış bir niş iken, burada ayrı bir oda olarak yapılmış. Mihrabın sekizgen tavanı istiridye motifleri ile süslenmiş ve çepeçevre kufi yazılarla işlenmiş. Mihrabın giriş kemeri üzerindeki süslemelerin mozaikleri ise o zamanki Bizans’tan getirilmiş.
Kordoba, Endülüs Devletinin başşehri olması nedeniyle, burası da Endülüs’ ün en önemli camisiydi. Önemli kararlar, kanunlar buradan halka duyurulurdu.
13. yüzyılda Kurtuba şehrinin düşmesiyle İspanyollar tarafından caminin içine bir katedral inşa etmek için mihraba paralel 6 koridor içinde birçok sütun yıkılarak şu andaki haline çevrilmiş. Yapılan şapeli gören V. Carlos’ un: “Dünyada bir benzeri bulunmayan bu güzel eseri böylesine tahrip edeceğinizi bilseydim, size izin vermezdim. Yaptığınız kilisenin benzeri her yerde bulunabilir. Ama bu caminin bir benzerini yeniden yapma imkanı yoktur.” dediği söylenir.
Caminin minaresi 1593 yılında yıkılarak yerine çan kulesi yapılmıştır.
Resimlerin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.
Aşağıdaki linklere tıklayarak İspanyadaki İslam, Musevi ve Hıristiyan kültürü üzerine İngilizce daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz.
http://www.bbc.co.uk/religion/religions/islam/history/spain_1.shtml
http://www.bbc.co.uk/religion/religions/judaism/people/maimonides.shtml#top