NYALA’ DA KIZILAY’IN HASTANESİ
Not: Küçük resimlerin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.
Kızılay mülteci kamplarına yakın olsun diye, şehrin dışında bir Sahra hastanesi açmış. Çadırlardan oluşan bu hastanede doktorlarımız canla başla çalışıyorlar. Günde her biri 200 hasta bakıyor toplamda da genelde 1000 hastayı geçiyorlar. Hakikaten buna can dayanmaz: Allah Doktorlarımıza kolaylık versin..
Oradaki şıhların (bizdeki köy ağalarının) adiliğini göstermek için, bir projenin nasıl yok olduğundan bahsetmek istiyorum size:
Kızılay’ın koordinatörlerinden Fecri Bey Kamplardaki 10.000 fakir çocuğu sünnet etmek için 250.000 dolarlık bir proje üretmiş. Kamplardan çocukları almak istediklerinde şıhların şu cevabıyla karşılaşmış:
“Sünnet etmek için bize ne kadar vereceksiniz? Her çocuk için 2 cüney yani 1 dolar isteriz!”
Düşünebiliyor musunuz? Siz ailenizden, yaşamınızdan fedakârlık edip, oraya kötü sağlık şartları hakkında yardım etmek amacıyla gidiyorsunuz. Sünnet edilecek çocukların hiç haberi yok, ama şıh dediğimiz adi insanlar hiç bir şeyden haberi olmayan zavallı çocukların üzerinden para kazanmak istiyorlar. Sizce bu dinimizde mubah mıdır?
Bunun üzerine Fecri Bey projeden vaz geçiyor ve tabi ki kaybeden Sudan halkı oluyor…
Aynı şekilde bir gün bizim göz ameliyathanesinde bir problem oldu. Oranın yerel doktoru Salih
“Ben ameliyat yapmam” dedi.
“Peki, o zaman biz yapalım” dedik, aynı cevapla karşılaştık.
“Bana hasta başına kaç cüney vereceksiniz?”
Düşünün bu doktor ve kendi vatandaşının sırtından para kazanmak için acımasızca bizleri bile alet etmek istiyordu. Aynı bizdeki bazı hastanelerde “bıçak parası” diye bahsedilen konu…(
Sırasını bekleyen hastalar
Nyala Kızılay’ında çalışan bir genel cerrah meslektaşım şunları söyledi:
“Buraya ikinci gelişim 1,5 sene önce ilk defa gelmiştim. O zamanlar baktığımız hastaların %70-80’i mülteci kamplarından geliyordu. Hepsi çok fakir ve yardıma muhtaçtı. Bu gelişimde gelen hasta profilini tümüyle değişmiş buldum. Artık gelenlerin %50-60’ı Nyala’nın zengin insanları. Kadınların kollarında altın bilezikler, kıyafetleri rengârenk. Bu demektir ki biz artık fakirlere yardım edemiyoruz, zenginlere hizmet vermeye başladık. Halbuki bizim amacımız bu olmamalı; eğer iki sene içinde durum bu kadar değişmişse hakikaten devlet büyüklerimizin ve Kızılay’ımızın buraya yaptıkları yardımın miktarını ve şeklini düşünmeleri gerektiği kansındayım.”
Haklıydı… Sudan’lılar kadar olmasa da memleketimizde o kadar yardıma muhtaç insan var ki….
Hastalar
Kızılay’ın yanılmıyorsam 20 kişilik bir ekibi var. Kaldıkları bina 3 katlı ve ödedikleri kira 4200 $. Burada insanın kafasına şu soru takılıyor:
4200 $ kira alan bir insan ile 100 $ maaşa çalışan insan aynı topraklarda yaşayınca eşitlikten bahsetmek mümkün mü? Hepsi de aynı ülkenin yurttaşları..
Not: Küçük resimlerin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.